MÜSLÜMANLARIN YÜZÜ NEZAMAN GÜLECEK

  BİSMİLLAHİRAHMANİRRAHİM :


      Ülkemizin en karanlık günlerini yaşadığı doksanlı yıllarda,Faili meçhül cinayetlerin her gün sıradan haberler haline geldiği,ülke istihbarat örgütlerinin işini gücünü bırakıp müslümanın takkesi ve tesbihinin peşinde koştuğu yıllarda Müslümanların adeta yokmu bir kurtarıcı,Yokmu geleceğimize ait bir ümit ışıgı gibi beklentili bir döneminde bir panele katılmıştım,o panele müslümanlar belki gelecek günlerimiz için ümit ve teselli verici bir söz duyarız,belki başörtülü çocuklarımız için bir çözüm yolu gösterillir gibi daha birçok müsbet hissiyatla panele katılım çok yoğun olmuştu;Fakat malesef ünlü bir köşe yazarı olan konuşmacı  öylesine acı ve ızdırap dolu bir tablo çizdiki,zaten ümitsizlikten içleri kararmış olan müslümanların ruhlarını'da karartı adeta.Ünlü gazeteci Panelist sadece ülkemizde yaşanan sorunlarlada yetinmeyip,Balkanlarda yaşanan sorunları,
Avrupada ve çinde yapılan çocuk katliamlarını,dünyanın dört bir tarafında yaşanan insanlık dışı zülüm haksızlıkları adaletsizlikleri ve sorunları sayıp döküyordu.Bu konuşmacının müslüman topluma vermiş olduğu bu ümitsizlik karşısında neredeyse yerimden kalkıp sus artık yeter be adam diye avazımın çıktığı kadar bağırmak istiyordum.
Fakat penele katılanların bir kısmı radikal görüşlü olduğu için benim bağırmam fayda etmiyeceği gibi oradaki insanların da büyük çoğunluğunun tepkisini çekebilirdim.Bir zamanlar yine müslümanların baskı ve sıkıntı çektiği bir dönemde Üsdat Bediüzzamanın yanına birisi geliyor ve ülkemizde müslümanlara yapılan haksız baskılardan,zulümlerden hasılı ne kadar olumsuz hareket ve olaylar varsa bahsediyor.Üsdat Bediüzzamanda gardaşım seni bana düşmanlarımmı gönderdi diyor.
Üsdadımızın bu söyleminden şu sonuca varabiliriz,Müslümanlıkta yeis ve ümütsizliğe asla yer yok.müslümanda müslümanlara her zaman ve her durumda ümit vermeli ümit kaynağı olmalıdır.Günümüz Dünyasında tüm müslüman ülkelerinde yaşanan Savaşlar,terör olayları acılar ızdıraplar göz yaşları ise,Biz müslümanlara küffar eliyle atılan manevi tokatlardır.Nasılki yarı uykulu bir adama tokat atınca gözlerini açıp kendine gelir ve ne oluyor niçin tokat atıyorsunuz bana diye etrafına bakınırsa biz müslümanlarda bugün için aynı durumdayız.Peki ama niçin bu kadar menevi dehşetli ve şiddetli tokatlar yiyoruz.Hemen şunu söylüyeyim:Müslüman iştimai hayatta,Elinden,dilinden zarar gelmeyen ve yaptığı işten emin olunan kişi olmalı Yani şunu söylemek istiyorum:Peygamber efendimiz peygamberliğini tebliğ etmek için Kureyişlilere ne demişti;Ey Kureyişliler şu tepenin arkasında düşman askeri olduğunu söylesem bana inanırmısınız,Kureyişlilerde hep bir ağızdan, tabiki inanırız çünki bu güne kadar senin hiç yalan söylediğin görülmemiştir demişlerdi.İşte kardeşim müslümanların yeğane örnek alacakları şahsiyet,tek önderimiz ve sevgili peygamber efendimiz,El emin.Bizde eğer bugün yediğimiz manevi tokatlardan kurtulmak istiyorsak, yalandan dolandan,hileden hainlikten uzak durmalıyız.Gerek şahsımızda ve gerekse yaptığımız işlerde hilkar olmamalı küçük hesaplar peşinde koşmamalıız.Bunları niçin söylüyorum:Müslümanlarla diğer batıl dinlere mensup halkın bir arada yaşadığı bir ülkede  yapılan işlerde şöyle bir intibaa oluşmuş,Eğer verilen işleri .....liler  yapıyorsa.. ...liler işi iyi ve sağlam yaparlar işlerinde hile yapmazlar.Eğer işi yapanlar müslümanlar ise mutlaka işin hilesine kaçarlar işlerini tam sağlam yapmazlar şeklinde genel bir kanaat oluşmuş.İşte böyle müslüman olursak kendimize gelene kadar manevi tokatlar yer otururuz.        Peki ama benim tek başıma koca dünyada altı veya yedi milyar insan içinde iyi bir insan iyi bir müslüman olmam ne ifade eder,neyi değiştirebilir gibi düşünebiliriz.İşte sana bir örnek:Sırf Allah rızası için ve islamı yaymak için Endenozya olduğu söylenen bir uzak doğu ülkesine yıllar önce bir müslüman gidiyor o ülkede ticarete başlıyor,müslüman kişi mağzasına giderken yolda elinde kumaşla gelen bir kadına karşılaşınca ve kumaşın kendi mağzasında satılan bir kumaş olduğunu anlıyor,bayana kumaşı nerden aldığını ve kaça aldığını soruyor bayanda kumaşı aldığı mağzayı ve fiyatı söyleyince,müslüman kişi o mağzanın kendi mağzası olduğunu kummaşı kendisine ortağının sattığını fakat fiyatının yüksek olduğunu söylüyerek gel kumaşı aldığın mağzaya beraber gidelimde senden fazla alınan paraya sana geri iade edelim diyor.Beraber mağzaya giderler kadına kumaşın fiyatından fazla alınan parası iade olunur.Bu durum zamanla tüm ülke halkına yayılır ve bu denli dürüst bir insanın dinin hak din olabileceği kanati asıl olur ve o ülkenin zamanla yüzde doksanın müslüman olmasına vesile olur.işte biz müslümanlar örnek şahsiyetler olabilirsek hem islamın yayılmasına hemde güçlü bir toplum haline gelmemize vesile oluruz.İnşaallah.     Müslüman dini için ve tüm müslümanların menfaatleri için gerektiğinde hakkı olan dünyalıkdan da feraget edebilmeli,H.Z.Hasan radıyallahu anhü efendimiz,Halife iken  iktidar için iki islam ordusu karşı karşıya geliyor.H.Z.Hasan efendimiz durumu değerlendirip çok müslüman kanı akacağını tahmin edince,halifelikten feragat ederek iki islam ordusunun karşılıklı savaşını önlüyor.işte bir mümtaz örnek şahsiyet.İnsan nefsinin şehvetten'de daha çetin olan makam sevgisinden dahi müslümanlar zarar görmesin diye feragat edebilmek ne güzel bir örnektir.Ya bügün öylemi bir zalim müslüman ülke reisi sırf reisliğinin korunmasi için kendi ülke vatandaşlarından çoluk çocuk bir milyon kişinin ölümine sebebiyet verebiliyor.Biz müslümanların bu kadar manevi tokatlardan sonra uyanmamızın ve kendimize gelmemizin hiçde sanıldığı kadar pek uzak olduğu söylenemez.Bugün için müslüman ülkelerdeki tüm anarşi ve terör örgütlerinin aslında günümüze uyarlanmış batılı ülkelerin haçlı savaşlarının bir devamı olduğu ayan beyan ortaya çıkıp herkes tarafından anlaşıldığı gün,Yine Müslüman ülkeler kendilerini idare edecek liderlerini ve Reislerinin batılı güçlerin değilde kendileri tarafından seçtiği gün, tüm müslümanların Kuranın ve sünnetin ışığı altında toplanıp bir araya geldiği gün. müslümanlar kendi ülkelerindeki şehirlerde gezer gibi müslüman ülkelerinde rahatlıkla gezebilirler inşaallah.Bir birilerine karşı kuşku ile bakma devrini sona erdilebiliriz,Yine müslümanlar emin ve dürüst insanlar olarak nam salabilir.Biz müslümanların birbirimize karşı görevi müsbet hareket etmek ve ümit vermek olmalı,Zira batan gemi ancak battığı yerde aranabileceğinden,İman gemisi yine güzel ülkemiz Türkiyede su üzerine çıkarılıp yüzmeğe başlayacak inşaallah.Biz müslümanlar üzerimize düşen görevleri tam manasıyla yapmağa başladığımızda,Allah (c.c.) vaat ettiği nurunu mutlaka tamamlayacaktır.İnşaalah.

                            SELAM VE DUA İLE