Bismillahirrahmanirrahim
Allah (cc) insani en güzel bir şekilde ve mükerrem olarak yaratmış olduğu için,insanın doğumu bir merasim evlenmesi ve ölümüde adeta bir başka merasim gibidir.genelikle yaşlı insanlar ölüme daha yakın görülür.Yaşlanan insanın hayatı süresince vücudundan bazı cüzleri ayrılır saçları ve dişleri gibi,vücududa eskimiş ve iç organlarıda yorgun düşmüştür. Adete yaşamak yaşlı bir insan için bir külfet haline dönüşmüştür. Artık tad'alma duygusu gözü kulağıda tam olarak gençliğinde olduğu gibi değildir.İşte buhaldeki insana rabbimiz rahmetiyle muamele ediyor.Zira o insan için ölüm en güzel bir rahmettir.zaten bu dünyaya imtihan için gönderilmişti.imtihan bitti şimdi ücret almağa gidiyor.Ölüm güzel olmasaydı hiç ölürmüydü peygamber.(Necip Fazıl),Şimdi ölüm döşeğinde yatan bir hastayı hayelen izliyoruz;ağır hasta bir ara iyileşcek gibi kuvvet bulur hatta kalkıp dolaştığı bile olur.sonrada durumu dahada ağırlaşır.can çekişmeğe başlar.Hasta etrafına gözlerini dışarı doğru çıkacak gibi gözlerini etrafa gezdirir.bu durumda olan hasta aslında etrafından yardım beklemektedir.Ama heyhat olan olmuştur.hasta daha sonra etrafından umut keser ve kendi gücü ile ayağa kalkmak ister ama buna gücü yetmez bacakları birbirine dolaşıyormuş gibi olur.Artık can baldırlarından yukarı doğru çıkmağa başlamıştır.Hasta hayalle karışık şeyler görmeğe başlar.Tüm hayatının önemli olayları bir film şeridi gibi aklından gaçer sevinçleri pişmanlıkları ne varsa,sonra can boğaza gelir.eğer hasta salih bir kimse ise bazan gözlerinden yaş gelir,alnı terler,dudağı kurur,eğer hasta şekavet ehli ise(allah, c,c.şekavet ehli olmaktan bizleri korusun) hasta boğuluyormuş gibi hırıltılar çıkarır yüzü morarır ve dudağı pas bağlar.ölüm esnasında hastaya ahiretdeki yeri gösterilir mümin ahiretdeki makamını görünce çok mutlu olur ve mutluluğundan ölüm acısını fazla hissetmez bile,tıpkı züleyhanın kendini kınayan kadınları devet edip,davette yusuf aleyhiselamı gören kadınların yusufun güzelliği karşısında ellerinde bulunan bıçakla elma yerine kendi ellerini kesmeleri ve bundan da hiçbir acı hissetmemeleri gibi,şekavet ehli ise,ahirette gideceği yeri gördüğünde dünyadan hiç ayrılmak istemez dünyadan ayrımamak için çırpınır durur.Neticede müminde kafirde ölüm acısı tadar. her canlı ölümü tadıcıdır.
Ey kardeş;kabir alemide bir başkadır.cenaze ölünce sorgu sual başlar.kabre konulan ölüye münkir ve nekir isminde sorgu melekleri gelir.İman ve itikad soruları sorarlar.eğer kişi salih bir kimse ise sorulara güzel cevaplar verir sonra sorgu melekleri zaten biz senin böyle cevap vereceğni biliyorduk derlar.ölüye önce cehennem'deki yeri gösterilir.eğer sorularımıza doğru cevap veremeseydin gideceğin yer burası olacaktı derler sonra ölüye cennetteki yeri gösterilir.işte asıl mekanın derler ölünün kabrini genişletip sağ tarafından geldikleri gibi giderler ölü başını sağa çevirip meleklerin arkasından baka kalır.sonra ölünün etrafında hiç tanımadığı biribirinden değişik çok hoş güzel suretli nurani insanlar toplanmağa başlarlar.Ölü bunlara,siz kimsiniz ben sizleri tanımıyorum der onlarda biz senin dünyadaki güzel amelleriniz derler.kişinin dünyadaki her güzel amelinin ihlas derecesine göre yaratılan meleklerdir.ölü hem cehennemdeki yerini gördüğünden,oradan kurtuluş sevincini yaşar,hem'de cennetteki yerini açılan pencereden oradaki güzellikleri seyreder çok mutlu olur hemde yanındaki hoş insanların sohbetleriyle adete dünya zindanından kurtulduğu için mutluluğun zirvesinde olur cennetdeki makamına biran önce kavuşmak arzusu ile bir damat gibi uykuya dalar gibi olur.Eğer şekavet ehli kafir ise;kabre konulduğunda sorgu melekleri münkir ve nekir çok dehşetli bir şekilde simsiyah ve gök gözlü olarak adete gözlerinden ateş fışkırıyormuş gibi gelirler. Rabbin kim derler ölü korkusundan rabbim sizsiniz der,sonra peygamberi sorulur ve diğer sorular hiçbirisine doğru cevap veremez (yazı çok uzun olmasın diye kısa kesmeğe çalışıyorum) sorgu melekleri ateşli topuzlu sopalarla ölüye vurarlar ölü öyle bir çığlık atarki onun sesini insan dışında hayvanlar duyarlar, sonrada ölüye cennetdeki makamı gösterilir.işte Allahın emir ve yasaklarına riayet etseydin gideceğin yer burası olurdu derler sonrada ölüye cehennemdeki yeri gösterilir,ve o iki sorgü meleği ölünün sol tarafından ayrıp giderler ölüde başını meleklerin gitti istikamete sol tarafa çevrili olrak arkalarından baka kalır.daha sonra kabri daraltılır,kabir ölüyü öyle bir sıkarki kemikleri bir birine geçer. ölünün kötü amelleri yılan akrepler ve ölünün dünyadaki amellerinin çirkinliğine göre çeşitli muzır hayvanatlar suretinde mezarını doldurup ölüye hücum ederler. mesala düşmanlık duyguları yılan şeklinde,
kibir kaplan şeklinde,makam sevgisi aslan şeklinde cimrilik fare şeklinde,haset kurt şeklinde v.s her şeyin aslını Allah bilir.sürekli ölüye eziyet edilir.cehennemdeki yerinden gelen pis kokular ve çirkin manzaralar ölüye bir başka çaresizlik ve azap içinde bırakır.ve ölünün azabı yüzünden bağırıp çağırmasi çeşitli feryatlar çıkarması yakınında yatan diğer ölüleride rahatsız eder.onun için ölülerimizi salih insanların yanına defnetmeliyiz. Yani kabir komşuluğu vardır.ey bu yazımı okuyan kardeş bu yazının uzunluğundan sıkılma hepimiz daimi hakikat alemine gidiyoruz ona göre hazırlık yapmalıyız.Resulallah Aleyhi selatü ve sellem efendimiz,ne diyor bak;''siz benim bildiklerimi bilseydiniz az güler çok ağlardınız,saçınızı başınızı yolup dağlara çıkardınız.'' Der,yine resulallah efendimiz bir hadisi şeriflerinde'' Kabir manzarası kadar korkunç bir manzara görmedim.'' der.Peygamber efendimiz bir gün bir mezarlığın yanından geçerken,şu iki kabirde yatan kişiler azap görüyorlar der.Halbuki günahları'da sizin sandığınız kadar büyük günah değil der.Bunlardan birisinin taharetine dikkat etmediğini,diğer kabirde yatanın ise insanlar arasında laf taşıdığını,yani koğuculuk yaptığını söyler.Sonra Peygamber efendimiz o iki kabrin başına birer ağaç fidanı diker ve şöyle buyurur;Bu iki fidan yeşil olarak kaldığı sürece,kabir azabları Hafifler(veye kabir azapları kalkar)demiştir.(mealen).Hayatın,Ölümün ve kabirin fitnesinden Allah (c.c.)afu ve meğfiretine sığınırız.. Selam ve dua İle.
Amin ecmain
YanıtlaSil