2 Şubat 2014 Pazar

islami bazı kavramlar

                              Bismillahirrahmanirrahim                                                                                                                                                                                                                    İMAN :Allahın var ve bir olduğuna,doğmadığına ve doğurmakdan münezzeh olduğuna,bir eşi ve benzerinin bulunmadığına,hiç kimsenin yardımına ve hiçbirşeye muhtaç olmadığı gibi her şeyin kendisine muhtaç olduğuna,  Allahın zati ve subuti sıfatlarına ,meleklerine ,kitaplarına peygamberlarine,Hayır ve şerrin allahdan geldiğine ve ahiret gününe peygamber efendimizin tarif ettiği şekilde inanmak , 
İslam:Namaz kılmak ,Oruç tutmak,Zekat vermek, Hacca gitmek, Kelimeyi şehadet getirmektir.
İHSAN; Allah c.c.'yü görüyor gibi ibadet etmek,sen onu görmüyorsun ama o senin her hareketinive kalbinden geçen en gizli düşünceleri bile görüyor ve biliyor.Öyle ise insan hem hal ve hareketlerini ve hemde düşünce ve niyetini düzeltmelidir. 
TAKVA:Allah'ın(c.c) emir ve yasaklarına harfiyen uymağa çalışmak. 
VERA; Allah'ın emir ve yasaklarına harfiyet uymağa çalışmakla beraber,şüpeheli şeylerden'de sakınmak, Peygamber efendimiz Hz.Muhammed mustafa sallahü eleyhi ve selem efendimiz vera'yı överek hiç birşeyin veranın dengi olamıyacağını belirtmiştir.Yine Hz. Ömer (r.a) harama yaklaşmamak için  biz en az 7 veya 8 helalı terk ederdik diyor.
ZÜHD :zahidlik.Yani dünya sevgisini kalbinden  çıkarmak,Dünyalık şeylere hırs ve tamah etmemek.Burada müslümanın fakir olması gerektiğini söylemek istemiyorum.Mümün zenginliğini nefsi için değilde Allah rızası için kullanmalı.Mezheb imamımız imamı azam ebu hanife Hz. kumaş tüccarıydı yani zengindi.İnsan fakir olsun zengin olsun asıl amacı ahiretini kazanmak olmalıdır.Bu konuda bir Hikaye;Eski zamanlardan birinde bir kafile halinde hac yolculuğuna çıkan bir grup müslüman bir yerde konaklamışlar,orada yemek pişirmek için ateş yakmaları gerekiyormuş,uzaklardan gözüken bir köye ateş almak için kafileden birisini o köye  göndermişler.ateş almağa giden kişi köye varınca bakıyorki mehtaplı bir hava ve çok güzel bir kadın gece ay ışığında ve  mehtabın insanı sarhoşa çeviren ortamında aklını alıyor.Sonra kadının cazibesi karşısıda ateş almağa gelen kişi köye niçin geldiğinide unutuyor ve o kadına kanıyor ve geceyi kadınla geçiriyor ve her türlü günahı da işlemiş oluyor derken sabah oluyor,sabah olduğunda bakıyorki gözüne mehtaplı gecede çok güzel gözüken o kadın, meğerse,yaşlı eli yüzü buruşuk,yüzü irinli sivilceli bir kadın değilmiymiş, Eyvah diyor ben ne yaptıp deyip yaptığına bin pişman oluyor.sonra hacca giden kafilenin ardından koşuyor fakat heyhat kervan çoktan tepeleri aşmış ve gitmiş, tabiki ateş almağa gelen kişi bin bir pişman fakat yapabileceği hiç bir şey'de kalmamış.Ey bu hikayeyi okuyan kardeş tabiki o mehtaplı havada çok güzel gözüken ve insanın aklını başından alan o yaşlı ve çirkin kadın bu yalançı dünya dır. Bu dünya sevgisi Maalesef çoğumuzun aklını başından alıyor ve Dünyaya niçin geldiğimizi unutuyoruz.Sabah olup kadının gerçek çirkin yüzünün görülmesi ise,ölümdür.inşallah bu kıssadan hise alırız.ve ölmeden önce ölürüz :
Derdin dünya olursa,Dünya kadar derdin olur.  TEFFİZ :İşi allaha ısmarlamak,kişinin tercihi terketmesi,tamamen Allah'ın kaderine teslim olması.Deniliyorki kişinin en azından Babasına güvendiği kadar Allaha güvenmiyorsa o kişi Allaha tevekkil etmemiş olur.T
TEVEKKÜL :Kişinin üzerine düşen ve yapması gereken ne varsa hepsini yapmak,Meşru dairde tüm sebeplere sarılmak ve neticeyi allahdan beklemesi.çiftçinin tarlasını sürmesi tohumunu tarım ilacını vs.kullanması (fiili dua) ve neticeyi allahdan beklemesi,bir misal; Hz.isa (a.s) şeytanla karşılaşıyor.şeytan isa a.s. sen rabbine tevekkül ediyorsun her işinde ona çok güveniyorsun,öylemi evet, öyle ise şu kayanın başına çık ve kendini aşağıya at bakalım rabbin seni kurtarabilecekmi der.Hz.İsa a.s.ey şeytan benim rabbimi imtihan etme hakkım yoktur.kulun rabbini imtihan etme hakkı yoktur,ben şöyle yaparsam bakalım sen böyle yapabilirmisin demeğe hakkımız yotur.Fakat halıkımızın kullarını imtihan etme hakkı vardır. der şeytanı tard eder.   
TEVEZZU :Alçak gönüllülük,Allah rızası için kişinin kendi benliğinden vaz geçip muhatap olduğu kişinin tercihine saygı duyması.Bu konuda bir hikaye;İbrahim bin ethem h.z. hayatımda üç kez çok mutlu oldum der.birisinde;çok hasta olduğum için bir mescidde kalmak istedim.beni mescidin müezzini ayağımdan sürükleyerek dışarı attı ben o kadar mutlu oldumki hastalığım geçti der.yine bir defasında bir gemide gidiyordum.bir Türkmen yanıma geldi saçlarımdan tutu bizim oralarda yaban eşşeklerine böyle yaparlar diyerek beni saçımdan tutup sürükledi,o gemide en hakir beni gördüğü için çok mutlu oldum,yine bir gün bir duvarın kenerında oturuyordum,birisi geldi burnun gül koklasın diyerek üzerime işedi.hikaye burada bitti tabiki bu büyük insanların halleri bizim onlar gibi olmamız mümkün değil.yine üveysel karani hazretleri kendisini taşlayan çocuklara, ey çocuklar bari küçük taşlar atında vucudumu kanatıp abdestimi bozmayın dermiş. bu konuda örnek hikayeler pek çoktur.                     
İSAR:kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile başkalarını kendi nefsine terih etmesi.İsarı kişi  ömründe en azından bir kez olsun yapmalı.
Bir örnek vermek gerekirse ;eşin dostun veye akrabandan birisi senden para veye herhangibir dünyalık birşey istiyor  seninde o şeye çok ihtiyacın olduğu halde, senden o şeyi talep edenin ihtiyacını karşılamandır.bu örneği en çok Resullah efendimizde görmekteyiz o hiç kimsenin talebini geri çevirmez eğer yok ise sukut ederdi,yok demezdi,Konu ile ilgili yaşanmış bir öykü : Vaktiyle bir demirci ustası varmış,Demirlere isetenilen şeki verebilmek için körükte  iyice kızdırıp kor haline gelince, kızgın demiri hiç bir maşa v.s. alet kullanmadan,eline alıp çekiçle istenilen şekli verirmiş,Bu ustayı hayretle seyreden birisi ustanın elinin kor halindeki demirden  yanmamasının nedenini öğrenmek için, Demirci ustasını takip ediyor.Usta işinden kazandığı paraları fakire,fukaraya dağıtıyormuş, kendiside çeşme başlarında yıkanıpta işe yaramadığı için atılan marul,maydanoz,lahana v.s yapraklrını toplayıp onları yemek suretiyle yaşıyormuş.işte bu nedenledirki velayet makamına yükselmiş(isar) ....... 
SEHAVET:Müslümanın cömertliği, Elindekini diğer müslüman kardeşleriyle paylaşmayı sevmesi  Sehavet daha çok,Diğer insanlara yemek yedirmeği sevenler için kullanılan bir kelimedir. İbrahim aleyhi selamın kuvvetli sünnetlerindendir. Peygamber efendimiz aleyhi ve selam,Ya aişe kesilen koyunu ne yaptın diye soruyor.Ya rasülallah,bir budu hariç hepsini dağıttım diyor. Peygamber efendimizde,Ya aişe desene bir budu hariç koyunun hepsi bizim olmuş.Demek oluyorki bizim Allah rıası için verdiklerimizin sevabı bekaya tebdil ettiğinden gerçek malımız oluyor.    SELAM VE DUA İLE                                                                                                                                                   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder