BİSMİLLAHİRRAHMENİRRAHİM
Allah aşkı nasıl olur,belki bir çoğumuz merak etmişizdir. Bazı Allah aşıkları neden tüm dünyayı terk etmişler ve mecnun gibi yollara düşmüşler, peki ama bunların dertleri neydiki? bunlardaki Allah sevgisi nasıl bir sevgi ki kendilerinden geçmişler.Yaşanan bu sevgiler gerçek sevgimi.yoksa gösterişmi, bir hadisi şerifde;Bir insan aşık olurda aşkını açıklamadan ölür ise,şehid olarak ölmüş sayılır (mealen),Aşk,Resülallah Efendimizin Hadisi şeriflerinde'de,konu edildiğine göre, Meselenin önem ve ciddiyetini bu hadisi şerifle biraz olsun anlayabiliriz.Zira şehidler canlarını Allah yolunda feda edenlere denildiğine göre,aşk'ın ne kadar hayati bir konu olduğu anlaşılır.
Eski zamanlarda,Tarikata ilk kez girmek isteyen birisine, şeyhi, sen hiç aşık oldunmu diye sorarmış,eğer o kişi ömründe hiç aşık olmamış ise,git birisine aşık olda öyle gel dermiş,Leyla ile mecnunun aşkı neden haber verir. Yunusun:Cennet,cennet dedikleri birkaç köşkle bir kaç huri isteyene ver onları bana seni gerek seni. söyleten neydi;
Ey kardeş;Aşkı'bu güne kadar tarif eden hiç çıkmamış, aşkın bir tarifide yok zaten,aşk sadece yaşanır.Aşk acısının verdiği tadıda başka hiç bir tatda bulamazsın.Ne kadar acı ve ayrılık hasreti çekersen çek yinede acıların sonuna gelinmez ve ondan hiç bıkılmaz vede usanılmaz.
Şimdi çok affınıza sığınarak kendi yaşamış olduğum ilk ve son bir lise aşk hikayemi anlatmak istiyorum;''Kasabamızda lise olmadığı için,Liseyi şehirde okumak üzere şehire ilk kez gelmiştim.Herkes gibi bizde iki arkadaş ucuz yollu tek katlı iki odalı bir ev kiralamıştık zaten o mahalle daha çok tek katlı veye bir kaç katlı evlerden oluşmaktaydı,Sabahları okula giderken yolumun üzerinde evlerinin önünü süpüren bir kız vardı,bu kız okul dönüşümde'de bir şekilde bakkala gitme veya başka bir bahane ile karşıma çıkardı, benim daha önce hiç görmediğim ve hayalini bile kuramadığım bir güzelliği vardı.Yani benim için tarif edilmez bir güzellikti bu,biz günden güne iyiden iyiye aşık olduk,Fakat ne aşk,tarif edemem, ama yaşadığımı biraz olsun anlatabilirim belki;Tüm hayatımın saatleri, dakikaları,saaniye ve saliseleri,hasılı tüm yaşamın onun hayaliyle ve sevgisi ile dop doluydu.okulda yolda evde her yerde hayalimde o vardı,tüm hayatımı onun güzelliği ve sevgisi kaplamıştı.Öyleki ondan başka hiçbir şey düşünemez olmuştum.Hayatımda ondan başka hiçbir şeyin önemide kalmamıştı.Aklımmı nerede kaldı,akıldan eser kalmadıki. Yemek yerken her defasında kaşığı ağzıma götürürken bir kaç kez durakladığım olurmuş.Zaten iştah miştah da kalmamıştı.Her şeyim o olmuştu.Yaz tatili için köyüme döndüğümde,Anama konu komşu soruyorlardı bu çocuğa ne olmuşda bu kadar kararmış böyle diyorlardı, Anamda bir kıza aşık olduğumdan filan bahsediyordu. Bu aşk öyle bir hal aldıki,Lise ikinci sınıfda sırıf onu düşünmekten sınıfda kaldım. Tenefüslerde dahi mahalleye gidip onu görmek isterdim ve ona en ufak bir zarar veya incinme gelmemesi için canımı bile seve seve feda edebilirdim.Nihayet devamsızlıklar v.s. sınıfda kalınca babam beni okutmakdan vaz geçti isede,etrafın baskısıyla okuluma devam ettim ve bitirdim. İşte dostlar daha anlatacak okadar çok şeyim varki. fakat zaman herşeyden daha kıymetli olduğu için kısa kesiyorum. Şimdi yaşanmış Allah aşıklarını, Leyla ile mecnunu,Yunusu ve diğerlerini birazcık olsun Anlayabildiğimi sanıyorum.,Hey hat;Ne o kızla evlenebildim ve nede bende o tertemiz aşkdan hiç bir eser kalmadı.Yaşadığım için Aşkı biraz olsun anladığımı sanıyorum.o kadar.
İşte dostlar;Rabbimizi en azından okadar sevmem gerektiğinide biliyorum, fakat bu bir hal işi,bu iş başka bir şey galiba.İnsan birisine gerçekten aşık olduğu zaman,aslında içindeki mevcut olan o tertemiz ilahi aşka ulaşıyor ve o aşkı ateşlemiş oluyor her halde,Çünkü aşık olan insanın tüm hücreleri onun aşkıyla dopdolu oluyor ve gönlünde ondan başka hiç bir yerin ve şeyin önemi kalmıyor,hatta kendi hayatının bile önemi kalmıyor.İnsan bu haliyle toplum içinde değilde sanki başka bir boyutta yaşıyormuş gibi oluyor.İşte tüm benliğimizle Rabbimizi bu şekilde sevebilmemiz, yaşadığımız mecazi aşklarda olduğu gibi tüm hücrelerimizin ilahi aşk ateşi ile alev alev yandığını hissedebilmemiz, O,bize,Güneş misali şah damaramızdan daha yakın iken,biz bu mazarat ve yaban Dünya gurbetinde ondan nihayetsiz çok uzak ve ayrı kaldığımız için göz yaşları dökmemiz, ona kavuşabilmek için,ölümü dahi hakikaten sevebilmemiz ne hoş olurdu.Fakat; gel görki!Bu geçici dünyada,Gönlümüzü kaplayan kesif ve aldatıcı sevgilerden temizlenip,Gafletle bakiye boyadığımız ömrümüzün ebedi sandığımız,fani ve geçici boyasından kurtulup,mecazi aşklarımızı ilahi aşklara dönüştürebilmek okadarda kolay olmasa gerek.Bu her zaman ve her insana da nasip olmayan bir şey galiba...(Ya Vedud,Ya vedud,Ya vedud,Ya arşil mecid)
**SELAM OLSUN TÜM ALLAH AŞIKLARINA**
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder