BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
ŞÜKRÜNÜ YAPABİLDİĞİN AZ MAL
ŞÜKRÜNÜ YAPAMADIĞIN ÇOK MALDAN
DAHA HAYIRLIDIR :
Allah(c.c.),Tüm kainatı insan için,insanıda,kendisine ibadet etmesi için ve çevresinde kendisini kuşatan nimetlerin şükrünü yapması ve dahi celalli ve cemalli isimlerine bir ayna olması için yaratılmış olması,İnsanın hem malı ile,hemde bedeni ile rabbimize şükretmesini gerektiriyor. Peygamber efendimiz (a.s.m) bir işi bitirince hemen başka bir işe başlarlardı.Bizlerde onun ümmeti olarak işlerimizde Allah rızası için gayret göstermeliyiz Ataletten ve tenbellikten kurtulmalıyız. Bir müslüman hiçbir iş yapmadan hep zikrullah ile meşgul olsa,bu adamın durumu harman yerine getirilen yığınlarla dolu fakat danesi olmayan Ekin saplarına benzer. Şüphesizki sapın değeri danesinin çokluğuna bağlıdır.Biz müslümanlar olarak çok bilgi birikiminin yanında,bu bildiklerimizi gerek ibadet hayatımızda ve gerekse,günlük içtimai hayatımızda (pratikte) uygulamaya koymalıyız.
Yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum.Bir vakit hastanede refakatçı olarak kalmıştım,başka bir refakatçı arkadaşla tanıştık.fikirlerimizde uyuşuyor gibiydi vaktimizde müsat olduğu için bol bol sohbet etme imkanı bulabilmiştik.Bu arkadaşın o kadar çok dini bilgisi ve aktüelitel malumatı vardıki hayran kalmıştım.Öyleki yaşadığımız şehrin manevi hikmetlerinden bile bahsediyordu.Nihayet beraber çay filan içtikten sonra ezan okundu,hadi beraber namaz kılmaga gidelim dediğimde ise,ben namaz kılmıyorum demesinmi,yani oldumu bu şimdi. ''Sap çok dane yok'',Yine çok önceleri gençlik yıllarımda çalışmakta olduğum dairede bir arkadaş ortamında sohbet ederken, arkadaşlardan birisi, ezbere benden daha fazla sure bildiğini söylemişti ve haklıydıda,bende ona''şükrünü yapabildiğin az mal şükrünü yapamadığın çok maldan daha hayırlıdır.''diye Rasülallahın diliyle cevap vermiştim.çünkü o arkadaş henüz namaz kılmağa başlamamıştı.Şimdi inşallah namazlarını kılıyordur! Unutmayalım ki,
bir zamanlar şeytanı lane'de öyle bilgiliydiki,
meleklerin hocası gibiydi.Demek oluyorki Rabbimizden ilminde,amelinde hayırlısını istemeliyiz.
Ey Kardeş;Çok şey bilmek,çok malumat sahibi olmak,belki bir meziyettir.fakat pratikte uygulaması yoksa,bildiklerinin şükrünü yapamadığından fazlada bir önemi yoktur.Zira denilmiştirki,imansız amel,amelsiz iman insanı kurtaramaz.H.Z Musa(a.s.) bir gün kırda bir çobanla karşılaşır.Çoban yün ipliğinden çorap örmektedir. H.Z.Musa çobana bu çorabı kime ördüğünü sorduğunda,çoban bu çorabı Rabbime örüyorum der.H.Z. Musa,a.s.hiç Rabbin çorap giyermi,yapdığın iş batıl bir iştir diye çobanı ikaz edip,çorap örmekten men eder.Bu olay üzerine Rabbül alemin,H.Z.Musa aleyhi vesselama,ya musa çobanla arama niçin giriyorsun.Ben seni insanlarla arama girmen içinmi seçtim (mealen)
diye
uyarıyor.Bu örnekte bilgisizde olsa,çoban ihlas ve samimiyetle,gönlüne göre Rabbül alemin için bir iş yaptığı için Allah (c.c.)onu hoş görüyor. Yine H.Z.İsa aleyhiselam,inzivada sürekli zikir ile meşgul olan birisine,senin geçimini kim sağlıyor diye soruyor.O kişide geçimini kardeşinin temin ettiğini söyleyince,desene bütüm sevapları çalışan kardeşin alıyor, diyor.Bir gün Peygamber efendimiz sallahü aleyhi ve sellem,bir sahabe efendimizin yanından geçiyorlar,öylesine boş oturan sahabesine selam vermiyor.Fakat dönüşünde.yine o sahabe efendimizin yanından geçince Rasülallah efendimiz bu kez selam verip öyle geçiyor.Sahabe efendimiz,Ya Rasülallah (a.s.m) az önce buradan geçtiğinizde bana selam vermemiştiniz,şimdi ise selam verdiniz,bunun hikmeti nedir diye soruyorlar. Peygamber efendimiz,daha önce yanından geçtiğimde hiçbirşeyle meşgul olmuyordun, dönüşümde ise seni elindeki çöple yeri karıştırırken gördüğüm için selam verdim diyor. Peygamber efendimiz bir hadisi şeriflerinde''iki günü müsavi olan aldanmıştır.''der ve bizleri sürekli bir aksiyon içinde bulunmamızı teşvik eder.Bazı insanlar vardır çok okumakla araştırmakla bazı bilgilere (kesbi) olarak vakıf olabilirler. Bazılarınada, bilgiler doğrudan doğruya asıl kaynağından ilhamen (vehbi) olarak bildirilir. Asıl doğru malumatta budur.Yunus emrenin şiirde söylediği gibi''Alimler ulamalar medresede bulduysa,ben harabat çölünde buldum ise ne oldu,ağlar idim dünü gün güldüm ise ne oldu ''Bizlere düşen görev bildiklerimizi pratikde yaşantımızda uygulamaya koyarak,bildiklerimizin şükrünü yapabilmek .Biz bildiklerimizle yaşarsak Allah(c.c)bilmediklerimizide bize öğrenmeyi nasip eder İnşallah.
Malımızın mülkümüzün şükrünü ise;
Zekatlarımızın malımızın en değerli kısmından tam olarak eksiksiz olarak vermekle mümkün olabilir.Unutmayalım ki helal malın hesabı,haram malın ise azabı vardır.Sadakalarımızı ise araştırıp ihtiyacı olan;öncelikle fakir akrabamız varsa,en yakın akrabamızdan başlamak üzere;(ana,baba,çocuk,hariç,zira zaten onlara bakmakla mükellefiz),Fakir kardeşimiz varsa sadaka ve zekatlarımızı öncelikle,borçlu olan veye çok ihtiyaç sahibi olan kareşimize,sonra başka fakir akrabalarımız varsa onlara ve en yakın müslüman komşumuza, sonra,çok fakir ve yardıma muhtaç müslüman olmayan komşumuz varsa onlara verilebilir.Günümüzde bazen kimsenin maddi durumunu idrak edemediğimiz'de olur.Böyle durumlarda ise, Allah c.c.yolunda hayır işleyen cemaat ve hayır kurumlarına sadakalarımızı vermekle,malımızında şükrünü yapmış oluruz.
Sadaka verirken'de; sadakalarımızın makbul olması için;sadaka verdiğimiz kişinin bizim sadakamıza olan ihtiyacından daha fazla,bizim verdiğimiz O sadakanın sevabına ihtiyacımızın olduğunu bilerek vermemiz gerekir.Zekatımızı verirken;Allah'ım bu zekatımı büyük bir sevaba vesile kıl.diyerek dua edebiliriz.Hiç ihtiyacımız olmadığı halde,veya ihtiyacımızı karşıladığı halde,sırıf nefsimizi ve diğer insanları memnun etmek veya şununda ne güzel mobilyaları,halısı varmış desinler amacıyla, kullandığımız ev eşyalarımızı veya elbiselerimizi atıp,yenileri ile yenilemek israfdır.İsraf ise haramdır. Günahtır.Bunların hesabı mutlaka bizlerden sorulur.Asrımızın Müceddidi Bediüzzaman Üstadımız Said i Nursi r.a.Giyinmek için eskiciden palto alıp giyinirmiş,elbisesinde okadar çok yama varmışki,üzerindeki elbisenin kumaşının aslının hangisi olduğu bilinmezmiş.Sapı kırılan çay kaşığını dahi attırmazmış,sapını tamir ettirip kullanmağa devam edermiş.Allah c.c. ondan ebediyyen razı olsun,Amin,bizleride şefaatlerine ve kadim dostluğuna ve telebeliğine mazhar eylesin inşallah,Elfü elfi amin.Bi hürmeti taha ve Yasin ve selamün alel mürselin,ve ahiri devahüm enilhamdülillahi rabbil alemin. Az başarı çok amelsiz ilimden daha iyidir. ...................... .................. ............ SELAM VE DUA İLE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder