Bismillahirrahmanirahim Kader;Allah (c.c) ezeli ilmiyle tüm alemlerde olup bitenleri kader proğramında yazması,Kaza ise kader proğramında yazılı olanların,zuhuru; meydana gelmesi demektir.Kader ilim neviindendir.Kaderin çeçitli nevileri mevcuttur. Fakat biz fazla kafa karıştırmadan kendimizin bilgisi ve her avam şahsın'da anlayacağı kadarıyla açıklamğa çalışalım. Allah(c.c) ezeli ilmiyle zamandan ve mekandan münezzeh olmasıyla önceden olacak tüm olay ve hadiseleri bildiği için,her şeyi kader proğramında yazmış,Mesela bir çiçek nevinden olan gülden bahsedersek,biz bahsettiğimiz için gül, gül olmamış gül var olduğu için biz ondan gül diye bahsediyoruz.Bir hırsız veye zani (zina yapan) diyemezki benim ne suçum varki Allah kaderimi böyle yazmış bende onun için bu günahları işliyorum kata ve asla böyle demeğe hakkı yoktur. zira o şahsın hırsızlık yapacağını veya içki içeceğini daha önce rabbimiz ezeli ilmiyle önceden bildiği için kaderi öyle yazılmış,Yani demek oluyorki kul cüzzi iradesiyle işlemiş olduğu fiilerinden dolayı kaderini kendi yazdırmış oluyor.Kul bir günah veye sevap işlemeğe teşebbüs eder Allah' (c.c),dilerse o fiili yaratır diemezse yaratmaz.Ancak hayır ve şerri yaratan rabbimizin hayırda rızası vardır, şerlerde ise,rızası yoktur.Peki Rabbimiz şerleri yaratmasa olmazmıydı.ozamanda imtihan sırrı kalkardı... Ebu Bekir sıddık efendimizle,ebu cehil bir olurdu aralarında fark kalmazdı.Bir kişi diyemazki ben Resulallah zamanında dünyaya gelseydim daha iyi olurdu bana haksızlık yapıldı demeğe hakkı yoktur.Allah(c.c)abes iş yapmaz Ceviz ağacında kabak,bostan,kavak ağacında da domates yetiştirilmesi ne kadar abes ve tezat ise,keza koyuna aslan pençesi ve ,arslana koyun uysallığı verilmeside okadar abes olurdu,keza tavukların kartallar gibi havada uçma yeteneği olsaydı biz nasıl yumurta yiyebilirdik veye inekler,koyunlar arsanlar gibi vahşi ve yırtıcı olsalardı bırakın süt,yoğurt yemeyi yanlarından bile geçemezdik. İşte insanlarda böyledir,her insanın kendine mahsus karekteri ve mizacı mevcuttur. Akli ve kavrayışı zayıf bir insanın devlet başkanı olduğunu düşündüğümüzde,ne kadar komik duruma düşeceği açıktır.Veya hiç şehir görmemiş bir köylünün büyük bir şehirde ve lüks bir otelde ağırlandığını düşünelim ne kadar abes ve yabancı ve eğereti kalacağı aşikardır.İşte her insanın hangi asırda ve hangi ana ve babadan dünyaya geleceğini v.s rabbimiz taktir etmiştir.Rabbimiz abes iş yapmaz.Her hayvana ve ağaca,bitkiye kendine özgü yaratılış taktir edilmiştir.Adam öldüren bir katil,kaderim böyle yazılmış ben onun için adam öldürdüm, benim ne suçum varki diyemez.Cebriye mensupları diyorlarki o katil o cinayeti mutlaka işleyecekti çünkü onun kaderi öyle yazılmış,Mutezile meshebine tabii olanlarda diyorlarki o katil o adamı öldürmese idi, o adam ölmeyecekti,Veya tetiği çekmese idi o adam ölmeyecekti.Bu iki halde islam dışıdır.birisi ifratta diğeri ise tefrittedir.Zira cebriyeye mesebine göre Allah(c.c)kader proğramında o adamın kaderini katil olarak yazdığı için,o kişi adam öldürmüş oluyor.Bu taktirde Allah(c.c) o adamın kaderini katil olarak yazmasıyla o adama zülmetmiş oluyor,bu ise rabbimize bir iftiradır,büftandır.Diğer sapık meshep mutezile ise, diyorlarki;katil o adamı kendi iradesiyle öldürmüştür.o silahı ateşlemese idi o adam ölmeyecekti,bunlarda Hayır ve şerrin allahın yarattığını inkar etmiş oluyorlar. Yani Allahın irade sıfatında sıkıntıya düşüyorlar. Bizim ehli sünnet inancına göre ise,katil silahın tetiğini çekmese idi o adamın ölüp ölmeyeceği bizce meçhuldür mullaktadır.Bilemeyiz.Bu soruyu mezhep imamımız, imamı azam Ebu hanife H.z.üvey babası cafer sadık R.a . efendimize soruyor,Ya imam: katil silahın tetiğini çektiği içinmi o adam ölmüştür.Tetiği çekmese idi o adam ölmeyecekmiydi diye soruyor.Caferi sadık R.a.efendimiz,ikisinin ortası ya imam, ikisinin ortası diye cevap veriyor.Yani bizim Ehli sünnet inancımıza göre,katil silahının tetiğini çekmese idi o adamın ölüp ölmeyeceği bizce meçhüldür. Ehli sünnet inancıda budur işte.Günümüzde Kader için,Kader;Allahın insanlara biçtiği(taktir ettiği);irade gücüdür diyenlerde vardır.
Kaza ise:kederin meydana gelmesi demektir.Tabiri caiz ise bir evin planını mimar ilmine göre kağıt üzerine çizer(kader proğramı) sonrada mütaahit inşaat için gerekli malzemeleri temin ederek binayı mimarın cizdiği proğrama göre yapar(sebepler dairesi) işte kaderin vukuu bulmasına kaza diyoruz.
Rasülallh(a.s.m.)Efendimizin yanına bir grup yahudi alimi geliyorlar,kendi akıllarına göre onu imtihan etmek istiyorlar.içlerinden birisi eline aldığı bir yiyeceği peygamber efendimize gösterek,Ya Muhammed(a.s.m),Bu elimdeki benim rızkım'mı,yoksa benim rızkım değilmi diye soruyor.Peygamber efendimiz,yahudi alimine; o senin rızkındır dese,elindekini yere atacak ve bilemedin rızkım değilmiş diyecek,o elindeki senin rızkın değildir dese,yahudi elindekini yiyecek,demekki rızkımmış deyip Resulallahı güya kendi aklınca
yanıltacak.Peygamber efendimiz yahudi alime diyorki,elindekini yersen senin rızkındır.Yemez isen senin rızkın değildir diyor.(Resulallah efendimiz insanın cüzzi iradesine işaret etmiş oluyor.)Hey hat,yahudilerin ve Tüm insanların akılları toplansa bir araya getirilse,acaba onun aklına yetişebilirmi.Tüm dünya koyunlarının akıllarını toplasan bir çobanın aklı ile ölçülebilirmi,işte peygamberlerin aklı ile diğer insanların akılları arasındaki fark,çoban ile koyunların akılları arasındaki farktan belkide dahada fazladır herhalde.Allahümme Saali ala seyidina Muhammedin ve ala ali muhammed.Bi adedi zerratıl kainaatı ve mürekkebetiha.
Allahın birde Ata kanunu vardır.yani kaderin bozulması veye neviin değişmesi.Bu nedemektir.Bir insan dua etti veye bir sadaka verdiğinde, Allah (c.c) o sadakanın hürmetine kaderi muallakde yazılı olan kaderini bozar.kaderini kaza etmez.Bunun için denilmişdir ki;Ata, kazayı,kaza kaderi bozar.İşte,Kaderin kaza edilmemesine veya kaderin neviinin değişmesine, Allahın ata kanunu denilir.Ata kanunuda rabbimizin rahmetindendir.Ata kanunu ile Rabbimiz ya kaderi kaza etmez veyayutda kaderin nevii değişir böylece,dua eden veye sadaka veren insan o nusübetten ya hiç zarar görmez,veya çok az bir zararla kurtulmuş olur.(sadaka ve Dua ile kaza ve belaların def edilmesi çok çok önemlidir) Kader konusunda bu kadarla iktifa ediyoruz: Zira,Peygamber efendimiz H.z.Muhammed mustafa sallalahu aleyhi ve sellem efendimiz,Kader anıldığı zaman susunuz,Yıldızlar anıldığı zaman susunuz, Birde benim ashabım anıldığı zaman susunuz demiştir.Bununda anlamı Ashabıma kötü zanda bulunup kötü söz söylemeyiniz,yıldızlara göre yapılan fal,büyü,sihir,v.s.gibi islamın yasakladığı işlerle uğraşmayınız.kader içinde bizim hikmetini bilemediğimiz,rabbimizin ilminde gizli olan kader hakkında konuşulmaması gerektiğini söylemek istemiştir herhalde peygamber efendimiz Sallahü aleyhi ve sellem efendimiz. Gaybın bilinmemesi aslında bizler için rahmettir.Bir insanın başından geçecek nusübetleri önceden bilmesi ne kadar elim vericidir,belki o nüsübeten doğacak sıkıntıyı bir kaç katına çıkarır,keza insanın ölüm tarihini bilmemeside yine rahmettir. Yaratan rabbim bilmezmi hiç.Üstad bediüzzaman r.a. risali nurda,Kadere itiraz eden kafasını örse vurur çekice vurur der. Kadere rıza gösterirsek rahat edebiliriz.Başımızdan geçen hertürlü acı ve nusübetleri kadere vererek rahatlayabiliriz.Yaşanmamış ve fakat yaşanması muhtemel olan olaylar içinde ise, her türlü tedbiri almak görevimizdir.Tedbir bizden taktir Allahdandır............. .............. ......selam ve dua ile
Allah razı olsun çok anlaşılır anlatım olmuş
YanıtlaSil