tefrika
Bismillahirrahmanirrahim
Tefrika günümüzde müslümanlarını zaafa düşüren en önemli ve mühim sorunlardan birisidir.Tefrikanın ençok zuhur alanı ise cemaatler arasında yaşanmaktadır.oysa gerek cemaatlerin ve gerekse her türlü ilahiyat bilgilerinin gerçek amacı,islamın vede iman ve islam hakikatlarının güzel bir şekilde yaşamak ve yaşatmak olmalı.bunu bir somut örnekle açıklamak gerekirse,tüm cemaatlerin ve dini bilgilerin gerçek amacı,imanın şartlarını en güzel bir şekilde anlamak ve islamın şartlarından olan,namazı tüm erkanıyla en güzel bir şekilde kılabilmek,haccı tüm rükünlerine uyarak hac görevini yerine getirmek,orucunu,orucun asıl amaç ve şuurunu anlayarak orucunu tutmak,zekatın hikmet ve rabbimizin emri doğrultusunda vermek ve kelimeyi şehadetide özümseyerek inanarak tekrar etmektir.Yani cemaatler imanın ve islamın rükünlerini en güzel bir şekilde anlayarak en güzel bir şekilde yaşam ve yaşatmak için hizmet yarışında olmaları gerekirken. Bugün ise; bazı cemaatler öyle hale gelmişlerki aynı tarikatın veya cemaatın ayrı kolları arasında bile müthiş bir tefrika yaşanıyor.öyleki bir birilerini en ağır bir dille suçluyabiliyorlar. Fakat işin garbi hiç bir ortak akılda bu amansız rekabete dur demediği gibi,sadece seyirci kalabiliyor, yazıklar olsun müslümanların bu tefrikasından maddi ve manevi menfaat umanlara yazıklar olsun.OYSAKİ İSLAMİ CAMAATLER nasılki bir ordunun kara,hava,deniz, jandarma gibi güçleri vardır ve bu unsurlar birbirileriyle rekabet şöyle dursun birbirlerinin güçlerine güç katarlar,birbirlrine güç verirler;işte islami cemaatlerde böyle olmaları gerekirken;sanki başka bir din mensubuymuş gibi birbirlerine yabani bakmak ne kadar içler acısı bir durum ve tefrikadır.Bir cemaat kuranı kerim öğretmeye ağırlık verirken diğer bir cemaatin kelam ilmi konusunda;diğer bir cemaatin fıkıh konusunda daha ileri hizmetlerde bulunmasının kime zararı var.Birde sanki siyasi bir partinin bir şubesiymiş gibi bir siyasi partinin organı haline gelerek müslümanları aldatmak onları kandırarak siyasi partilere kanalize edenler Allahdan hiç korkmazlarmı Rasulallahdan utanmazlarmı,
onların asıl amacı siyasi parti propağandısı yapmakmı ve dahası siyasi parti hatırı için diğer cemaat ve din kardeşlerini ağır bir dille suçlamakmı olmalı,Yazıklar olsun,Yazıklar olsun ahiretini dünya menfaatine satanlara ve cemaatini dünya menfaati için partilere satanlara yazıklar olsun.
Ey Cemaat ehli titre ve kendine gel,Hedefinden sapma, şeytanın oyuncağı olma,kedine gel ve tekrar kuran ve sünnet hizmetine dön;siyasi işleri siyasilere bırak.Yoksa hem dünyanı hem ahiretini yakarsın, menfaat ve çıkar ilişkisi bitince yine aynı güçler tarafından paçavra gibi bir tarafa atılırsın Böyle olmamak istersen,hiç bir siyasi partiye yaltaklanma ve yamanma. Kendine güveniyorsan siyasi partileri maşa gibi Allah yolunda kullan,hayırlı işlerde neticeye varabilmek için partileri hayırlı işlere kanalize et.Nefsini ve hevanı bu işlere karıştırma.Bu vesile ile bir iki yaşanmış olayı anlatmak istiyorum belki birilerini ayıktırır inşallah.Bir sohbet ortamındaydım yanıma cemaatten birisi oturdu,bu kişi cemaatin hizmetlerine koşmayı seven ve herkesle çabuk ünsiyet edebilen ve arabasıyla'da sohbetlere gelmek istiyenleri taşıyan,şen şakrak birisi,her neyse selam ve kelamdan sonra bana başka dilden bir şey söyledi,ben tabikii o dili bilmediğim için anlamadım.Sonra bana sen ..........çe bilmiyormusun dedi bende hayır deyince,derhal yanımdan uzaklaştı.Şimdi bu adama ne dersin,sen ne dersen de,ben bu adama şunu söylüyorum,Ey fani Resulallah'da ........müydü,bire cahil duymadın'mı ne diyor Allah'ın Resulü''Acemin araba,arabın aceme üstünlüğü yoktur.Üstünlük takva iledir.'' Bir başka ırkçılıkla ilgili hadisi şeriflerinde Resulallah efendimiz ''İslam,cahiliyetten kalma ırkçılık ve kabileciliği ortadan kaldırmıştır''(Buhari),ve ''Irkçılık yapan,ırkçılık için savaşan ve ırkçılık uğrunda ölen bizden değildir.''(Ebu Davud),Aslında ırkçılık yapan veya bir malı bir niğmeti başkasında görünce kıskanan ve hased den adam ne demek istiyor;Allah'ın kader proğramıyla,taktir edip verdiği kısmeti ve niğmeti kıskanmakla, kadere karşı gelmiş oluyor,veyahuda müslüman olduğunu bildiği halde kendi milletinden olmadığı için birisini sevmiyorsa,yine Allah'ın çizmiş olduğu kader kanununa gelmiş oluyor.Çünki bir insanın nerede,hangi asırda,hangi anadan ve babadan doğacağını,kendisi değil Rabbül alemin takdir etmiştir.Sana ne oluyorki, Ey FODUL Allahın koymuş olduğu kader kanununa karşı geliyorsun,sen hangi cemaatten olursan ol,ölünce hemen cennete uçacağınımı sanıyorsun.Vah zavallı, Ahir zaman müceddidi üsdat Saidi Nursi r.a.ne demişti''Cennet ucuz değil,Cehennem lüzumsuz değil.''inşallah bu ırkıçılık şeytani vartasından kurtulursun.Yine ırkçılıkla ilgili yaşamış olduğum bir olay;Bir şehirimizde yeni bir bölge müdürlüğü kuruyorduk,personelimiz hem bulunduğumuz şehirden,hemde başka şehirlilerden,yani karışık halde,fakat bölge müdürlüğü kurulan şehrin personeli,başka şehirlerden gelen personele karşı baskı yapıyor ve çok kaba davranıyorlardı.Gurbete gelen personelimiz ise,hem hiç bilmediği yeni bir işe adepte olmağa çalışıyor,hemde gurbette olduklarından sıla hasreti çekiyorlar ve hemde bulundukları şehrin personelinden baskı görüyorlardı. yani başka şehirlerden gelmiş olan personelimizin hiç mi,hiç huzurları yoktu.Aslında o şehrin insanları dindar olarak'ta bilinirdi.Nihayet bu sorunu kökünden çözmek için,tüm personelin katılımı ile gerçekleşen bir toplantı yaptım. Toplantıda,Daire ile ilgili diğer sorunlar görüşüldükten sonra,personele hitaben;Arkadaşlar siz peygamber efendimiz. H.Z MUHAMMED MUSTAFAYI severmisiniz diye sordum, hepsi bir ağızdan tabiki müdür bey,biz hepimiz peygamber efendimizi çok severiz dediler,ben'de onlara Peygamber efendimiz'bu şehirlimiydi anlamında,o şehrin ismiyle söyledim öyleyse niçin başka şehirli olan din kardeşlerinizi sevmiyorsunuz.niçin onlara baskı yapıyorsunuz....... gibi sözler söylemiştim.ve inanınki bu toplantıdan sonra gurbette gelen diğer personele karşı olan baskı tamamen ortadan kalktı ve arkadaşlar rahat bir nefes almışlardı.Tabiki o tarihlerde, Dindar personele irticacı gözü ile bakıldığı için,bende bir çok kez bu nedenlerle soruşturmalar geçirdim. Fakat,Allah'ın nasip ettiğine hiç bir kimse mani olamaz,Allahın nasip etmediğinide hiç bir kimse veremez.Ben yine zaman içinde,memuriyetin en yüksek kademelerine kadar yükseltildim.Her nereli olursam olayım, müslüman olduğum için ve ırkına,soyuna sopuna ve meşrebine bakmaksızın, her müslüman kardeşimi sevdiğim için,çarşıda pazarda samimiyetine güvenerek selam verebileceğim bir müslüman kardeşimle karşılaşmayı canı gönülden arzuladığım için,birde içinde bulunduğum sonsuz niğmetler için,Elhamdülillahi kable külli Ehad
Elhamdülillahi bade külli Ehad,Elhamdülillahi Rabbil Alemin Alaa Külli hal.Sivel küfrü veddal.Diyorum.
SELAM VE DUA İLE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder