22 Ağustos 2014 Cuma
CAMİLERDE İŞLENEN BİDATLAR
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Günümüzde camilerimize çoğunlukla emekli muhterem kişiler gelmektedir.Son zamanlarda az da olsa gençlerimizde,
genç kardeşlerimizide camilerimizde görmekteyiz tabiki gençlerimizin camilerimize gelmesi kıvanç kaynağı ve geleceğimizinde güvencesidir.Doğrusunu söylemek gerekirse camilerimize gelen genç kardeşlerimiz yaşlı ağbeylerimizden daha şuurlu, daha bilinçli ve bilgili,bu durumları namaz kılmalarındaki huşu ve namzın rükünlerine uymalarından belli,Peygamber efendimiz H.z.Muhammed mustafa sallahü aleyhi sellem efendimiz.Namaz kılan bir gencin namazı ayın ondördü gibidir.Namaz kılan bir gencin yaşlı iken namaz kılana üstünlüğü,benim size (sahabelere) üstünlüğüm gibidir.(hadisi şerif). Camii camaatinden öyle insanlarla karşılaştımki; kişi Elhamdülillahi rabbil alamin diyemiyor yani,dili dönmüyor.Kimiside namaz surelerini çok yanlış okuyor. konunun vehametini ortaya koyabilmek için Ramazan ayında yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Şöyleki; Camii cemaatinden tanıdığım birisine akşam terafi namazını hangi camiide kıldığını sorduğumda benimde bildiğim bir camide kıldığını söyledi, namazı imammı kıldırdı müezzinmi diye sordum,zira o caaminin müezzininin hem,sesi ve hemde,ihlas ve samimiyeti,hoşuma gidiyordu,o zatı muhterem,terafih namazını müezzinin kıldırdığını,ancak terafih namazında kurandan okumadığını söyledi.Yani demek istiyorki namazı elemtereden başlayan halk arasında namaz süreleri olarak bilinen surelerla yani kısa surelerle kıldırdığını söylüyor.Fakat işin garibi bu surelerinde kuranı kerimden olduğunun'da farkında değil.Budenli örnekler o kadar çok ki,Ben kişiyi kuranı kerimden bu kadar uzak olduğu için kınamıyorum: Bu kişilerin camilere gelmesinin Allah(c.c.) davetine icabet ecrini ve sevabını verir inşallah,Asıl mesela bu kişilerin kendilerini geliştirmek için hiç bir gayret sarfetmemeleri ve Camilerimizin kütübhane rafları kutsal kitabımız Kuran'ı kerimle dolup taşarken,müslümanların kuranı kerime bu kadar yabancı ve ayrı kalmalarını,doğrusu çok garipsiyorum ve yadırgıyorum. Birde Yaşlı bir kimsenin,ahirete bu kadar yaklaşmışken hala kitabımız kuranı kerimi tanımamış olmasına bir anlam veremiyorum.
Günümüzde insanların iştiyakla kuranı kerimi öğrenmeğe koşarken,bazılarının tenbellik edip,kuranı kerimi öğrenmek için, hiç bir gayret sarf etmemelerini hayretle karşılıyorum. Zira Resulallah efendimiz(a.s.m.) iki günü müsavi (denk) olan müslüman aldanmıştır diyor.
Asıl mesele biz müslümanların,nasıl olsa islamı bilip bilmemenin veya islama göre yaşayıp,yaşamanın bu dünyada cezai bir müeyyidesini görmüyoruz.Ahirete gitmeyide çok uzak veye hiç gitmiyecekmiş gibi sanıyoruz.Dolayısıyla kişi islama göre yaşamasını bir mecburiyet olarak görmüyorda,olsada olur olmasada olur gibi, yaşıyor.Böyle islama karşı kayıtsız yaşayan kişileri bu imanları son nefeslerinde kurtarabilimi bilemiyorum.Unutmamak gerekirki Ahirette müslümanlara en çok şefaatçi olacak ve şefaati en makbul olacak olan kuranı kerimimizdir.
Bir olaydaha anlatmak istiyorum;Namazdan sonra cemii bahçesinde oturup sohbet ederken,yanımıza bir arkadaş daha geldi,bu arkadaş emekli bir imammış,ömrünün en az 25,30 yılını camiilerde imamlık yaparak geçirmiş,
çocukluğunda ailesi fakir olduğu için,birisi hayırına köyünden getirip bir kuran kursuna yerleştirmiş bu vesile ile okumuş imam olmuş.Bu arkadaş aynı zamandada hafız,hafızlığını unutmamak içinde her namazın ardından camiide birazdaha fazla kalıp hafızlığını yenilemeğe çalışıyor.sohbetimiz esnasında hafızların en çok insan suresini ezberlerken zorluk çekiyorlarmış galiba dedim, emekli hoca efendi, Kuranı kerimde insan suresi diye bir süre yokki diye cevap verdi,bende biraz mahcup oldum ve içimden bu adam emekli hoca,hemde hafız, olduğuna göre ben yanlış biliyorum galiba dedim.Eve geldiğimde Kuranı kerime baktım,kuranı kerimimizde insan suresinin var olduğunu gördüm.Bu durum gösteriyorki;hem o emekli imam hem'de biz müslümanlar hepimiz islama tam olarak kendimizi veremiyoruz.Ne Kitabımız Kuranı kerimi ve nede dinimizi tam ve mükemmel olarak öğrenmek için gayret sarfetmiyoruz.Bu noktadan şuraya varmek istiyorum; Demekki,İslam dinini yaşamak ve yaşatmak,sadece camii cemaatlerine kalsaydı ve camii hocalarının gayretleriyle iktifa edilmiş olunsaydı, Alla'ın(c.c)yardımı ile,Ülkemizde dini sahada faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri ve Dini cemaatlerin gayretleri olmasaydı, Allahu alem,insanların çoğu ya ateist olurdu veya sadece nüfus cüzdanlarında adı şeklen müslüman kalırdı. Bu nedenledirki bu güne kadar sıraatı müstakim üzere olan ve bu sahadada Ülkemizde hizmet veren cemaatlerin hepsinden Allah c.c. ebediyen razı olsun.Emegi geçenleri Rabbim en güzel şekilde mükafaatlandırsın.
İnşallah.Amin.
Camilerimizde işlenen bidatlara gelince;Bazı kimselerin sürekli camiilerde aynı yeri,aynı direğin yanını sanki tapulu malıymış gibi,tercih etmeleri ve orasını başka insanlardan kıskanmaları, Bu konuda bir olayı anlatmak istiyorum: Büyüklerden bir zat diyorki; ben namazlarımı her zaman en ön safda kılıyordum, bir defasında arka saflarda namaz kılmak zorunda kaldım, namazda iken kelbime şöyle bir düşünce geldiki,Sen en ön safda namaz kılmağa layıksın, arka safda namaz kılmak sana yakışmaz v.s.Meğerse ben kendimi herkesden daha faziletli gördüğüm için hergün en ön safda namaz kılıyormuşum.Yani kibir alameti.Bu nedenledirki 40 yıllık namazımı kaza ettim (yeniden kıldım) diyor.Kendiminde bir kez yaşadığım bir olayı daha anlatmak istiyorum; Camiide gamet getirildi Cemaat saf düzeni almağa başladı, bir öndeki safda bir kişilik boşluk vardı benden sonra camiiye gelen ve benden birkaç yaş büyük olduğunu sandığım bir muhteremi ön safdaki boşluğu doldurması için kolundan tutup ön safa göndermeğe çalıştım.Fakat ne mümkün muhterem yok ben senden sonra cammiye geldim orası senin hakkın,sen benden önce geldin diyor başka birşey demiyordu ve o muhterem kişi haklıydı, Rabbim dünyadada ve ahiretdede onu iyliklerle mükafaatlandırsın.Nihayet safdaki boşluğu ben doldurdum. Zenginlerin gittiği bir camide ise; Herzaman gördüğüm bir manzara bazı kişilerin sanki en ön safda namaz kılması onun en doğal hakkıymış gibi,en ön safa geçmek için camaati ezip geçiyor.Zahirki o kişi sosyal hayatta da ve iştimai hayatdada böyledir her halde, Yani hak hukuk tanımaz.Camiilerde işlenen bidatlardan biriside;müezzin efendi tarafından getirilen gametin ayakta dinlenmesi (Çok önemli), Müezzin efendinin camide getirdiği gameti ayakta dinlemenin küfüre yakın günah olduğunu söleyen alimlerimiz vardır.Çok dikkat etmek lazım. İmam efendilerde bu duruma çok dikkat etmeleri ve cemaate örnek olmaları gerkir. Namaz kılanın önünden geçilmesi,Saf düzeninin bilinmemesi. Camide saf düzeni, İmamın tam arkasından başlar,sonra sağ tarafa bir kişi, sonra sol tarafa bir kişi,sonra sağlı ve sollu taraflara dizilerek devam eder.birinci saf tamam olunca yine ikinci safda hocanın tam arka hizasından başlar ve bir sağa bir sola Camaat dizilir.eğer safın tamam olmasından sonra bir kişi tek başına kalacaksa, ikinci safdan bir kişi safa durmaz ve yine imamın arka hizasından üçüncü safta tek başına kalan kişi ile saf tututar. Eğer camiye bir üçüncü kişi daha gelirse o kişide bir önceki ikinci safdaki tek kişilik boşluğu doldurur.İslamiyet işte bölylesine güzel bir dindir hiç kimseyi mağdur etmez.Günümüz camilerinde bu saf düzenine uyulduğunuda hiç görmedim. Camilerde işlenen bidatlardan biriside,cemaat camiden çıkınca sıraya geçip bir birlerini kutluyorlar bu ise,bidattır ve bizzat Rasülallah tarafından külliyen yasaklanmıştır.BİDAT; SONRADAN İNSANLARIN İSLAMA KENDİ KAFALARINA GÖRE YAMADIKLARI ADETLERDİR.BİDATLARDA HİÇBİR NUR YOTUR.der (Mektubatı İmamı Rabbani), Üsdat Bediüzaman ise; Bidatları kabuğu soyulmuş meyveye benzetir.Meyvenin kabuğunu soyunca çok kısa bir süre güzel gibi gözükür fakat, Soyulan meyvenin yüzü hemen rengi koyulaşır ve bozulmağa başlar.İşte bidatlarda böyledir. Camilerde en çok işlenen bidatlardan biriside kişi secdede veya tahiyatda iki ayağınında sırtını yere yapıştırıyor.Böyle yapıldığında namzın bozulcağını söyleyen alimlarimiz vardır.doğrusu Resulallah efendimiz sağ ayagını diker sol ayağı üzerine otururdu. Kısacası namaz süresince hiç olmazsa ayak parmak uçlarından birisinin iç rarafı yere değmelidir: kişinin namazda secdeye varırken iki ayağını birden havaya kaldırması veya iki ayağınında sırtının yere yapıştırılması namazı sakatlar:Birde hiç bir sebep yokken öksürür gibi yaparak kişi boğazını temizyor. Buda namazın bozalmasına sebep oluyor. Namazlarımızda işlenen hatalarımızdan biriside namaz rükünleri sırasında ne zaman nereye bakmamız gerektiği konusundaki hatalarımızdır. Namazda kıyamda (Ayakta)iken, secdede başımızı koyacağımız yere bakmalıyız
rükuda ayak parmaklarının ucuna, secdede ise burun uçlarına,Tahiyatta ise dizlerimizin üzerine ve ellerimize bakmamız gerekir.Namaz çok kıymetli bir ibadet olduğu için,namazın her rüknü çok önem arz etmektedir. Örneğin, namazda secdede iken elimizin parmakları yan yana bitiştirmeli tahiyatta (Otururken) dizler üzerine rahat bir vaziette serbest bırakılmalı,rükuda ise ellerimizle dizlerimizi iyice kavramalıyız.(H.z Enes.r.a.),Birde secdeden kıyama (ayağa)kalkarken yerden destek almak için ellerimizi yumuruk yaparak kalkmamalıyız,zira yumruk hiddetin bir alametidir. Namazda ise kul tevezzu ve mahviyet,hiçlik halinde bulunmalıdır.Öyleyse Secdeden kıyama kalkmak için yerden destek almamız gerekiyor ise,ellerimizin iç tarafıyla yeri yoklar gibi yaparak desdek alınarak kalkınmalıdır(eller açık olduğu halde ellerimizin iç tarafıyla yerden destek alabiliriz,böyle yapmak Resulallah efendimizin sünnetidir..)
Birde namazda imam ile birlikte sureleri sesli olarak başkalarıda duyacak şekilde tekrar edenler oluyor,bu durumda imama uyan kişi için yanlıştır.Bazılarıda her rekatın başında besmele okuyor.,imama uyan kişinin her rekatın başında besmele i şerifeyi okumasına gerek yoktur.Namazda İmamdan önce Hareket etmemeli,secdeden başımızı imamdan önce kaldırmamalıyız.Namzda imamdan önce secdeden başını kaldıranlar için Rasulallah efendimiz başlarının eşşek başına çevrileceğinen korkmazlarmı diyor.Yine Namazde (erkekler için) Secdede dirseklerini yere yapıştırmaları ve secdede ellerin kafasından ileriye uzatılması eleştirilmiş,böyle yapanlarında bu hareketleri Rasulallah tarafından köpeğe benzetilmiş.Bir islam büyüğü diyorki perde açılsada namazlarında böyle hatalı hareketler yapanlar misal aleminde kendilerini görselerdi.
Başlarının eşek başı gibi olduğunu görürlerdi diyor. Fakat daha sayamıyacağımız o kadar çok namazın rükünlerini belki bilmeyen belkide bildiği halde önem vermediği için uymayan okadar çok müslüman varki inşaallah Rabbim namaza icabetlerini tamamen boşa çıkarmaz.Birileride Cami'ye geliyor,hemen camiye girer girmez camii kapısının önünde namaza duruyor,yani tüm cammiyi önüne alımış oluyor.Bu haldeyken sonradan camiye gelenler namaz kılan kimsenin önünden geçmek zorunda kalıyorlar.
Yani koca cami boşken birisinin caminin hemen girişinde veya tam ortasında namaza durması halinde,diğer müslümanları günaha sokmuş oluyor. Tabiki bu kişininde cami adabından bi haber olduğunu söylüyebiliriz.Birde cami camaati camaatden zengin ve maddi durumu çok iyi olan kişilere karşı aşırı şekilde tazimde bulunuyorlar. Kişiye zenginliği için tazimde bulunan dinin üçte ikisini yıkmış olur. (Hadisi şerif):Bu konularda söylenecek o kadar çok mesele varki belki bir kitap olur.biz bu yazılarımızla istenilen fayda sağlanıp sağlanamamsından tam olarak emin olmadığımızdan,bu kadarla iktifa ediyoruz.Ezan okunurkende müezzinin söylediklerini tekrar etmeliyiz ve kesinlikle ezana saygımızdan dolayı konuşmamalıyız.Birde Namazda imam efendi zamlı sure okurken bazen unuttuğu oluyor surenin devamını getirebilmek için aynı ayeti bir kaç kez tekrarladığı oluyor ve cemaatten surenin devamını hatırlatanlar oluyor.Bu konuda şunu söylemeliyim eğer imam efendi surenin devamını iki kez tekrar ettiği halde ayetin devamını getiremiyor ise hemen rükü'ya varmalıdır.Eğer surenin devamını hatırlamak için en son okumuş olduğu ayeti üç kez veya daha fazla tekrar ederse imam efendinin Namazı bozulur.İmamın namazının bozulmasıylada tüm camaatinde namazı bozulmuş olur.bu halde imam efendi büyük bir vebal altına girer.Çok dikkat etmek lazım.Birde,günümüzde camilerimizin çoğu kadınların akına uğramakatadır
(Kadınların namaz kılmaları için en sevaplı olan yer,hücrelerinin(evlerindeki odalarının)köşesidir.(hadisi şerif)
İmam efendilerde,Namazlarda;azap ve cehennemle tehditle biten ayetlerden ziyade,daha çok sonu müjdeleyen ayetlerle veya rahmet ayetleriyle veya af ve mağfiretle biten ayatlerle biten süre veya ayetleri okumaları tavsiye edilmiştir.(Hadisi şerif) ...............................................................................
SELAM VE DUA İLE
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder